Yapay zekâ ile ilgili Avrupa Birliği ülkelerinde ve Türkiye’de hangi çalışmalar yapılmaktadır?
Avrupa birliği parlamentosunun 2016 yılı raporuna göre AB’nin belkemiğini oluşturan 23 milyon KOBİ bulunmaktadır. KOBİ’lerin % 40’dan fazlası dijitalleşmenin getirdiği fırsatları kullanmamaktadır. Bu rapora göre dijital teknoloji kullanan firmaların 2 ila 3 kat daha verimli olacağı ve daha çok istihdam imkanı sağlayacağı dile getirilmektedir. Bunu başarabilmek için AB içindeki üye ülkelerdeki hükümetler, endüstriler, sivil toplum örgütleri ve diğer karar verici mekanizmalar 2015 yılında iş için elektronik beceri programını (e-Skills for Jobs in 2015) başlatmıştır. Söz konusu program ile Avrupa’daki genç işsizlik ile mücadelede dijital teknolojilere, elektronik becerilere, elektronik liderlik konularına odaklanılması ve sanayi 4.0’ın altyapısının hazırlanması amaçlanmaktadır.
29. Bilim, Teknoloji Yüksek Kurulu kararında ülkemiz akıllı üretim sistemlerine yönelik çalışmaların yapılmasına yönelik kararlar almıştır. Ayrıca 4. sanayi devrimine yönelik Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı nezdinde çalışma grupları ile birlikte ayrı bir birim de oluşturulmuştur. Aynı zamanda üniversitelerin temel bilim alanlarına girişi özendirmek ve temel bilim mezunlarının teknokentlerde istihdam edilebilmelerine yönelik yasal düzelmeler yapılmıştır. Ayrıca girişimcilerin yazılım kapasitesini artırmak için teşvikler sunulmaktadır ve son durumda teşviklerin miktarları ve teşviklerden yararlanma süreleri de artırılmıştır.
Yapay zekânın ekonomik dönüşümdeki yeri nedir?
Beyaz Saray’ın 2016 yılı raporuna göre yapay zekânın ekonomideki en büyük etkisi verimlilik artışı sağlayacak olmasıdır. Teknolojik değişim beraberinde işgücü verimliliğinde, işgücü ücretlerinde ve yaşam standartlarında yükselişle birlikte boş zaman oluşturulmasında da artış sağlayacaktır. Yapay zekâ tabanlı otomasyon sistemleri toplam faktör verimliliğinin artırılmasında önemli bir etkiye sahip olacaktır. Diğer taraftan yapay zekâ küresel ekonomiye oyun alanında 2030’da 15,7 trilyon dolar katkı sağlayacağı öngörülmektedir.
Ancak ABD’deki işlerin % 47’si yapay zekâ ve bilgisayar teknolojileri tarafından yapılabilecek işler olduğundan bu işler özellikle istihdam yaratma noktasında risk altındadır. Diğer taraftan olumsuz olarak yorumlanabilecek bir diğer değişim ise eşitsizlik seviyelerinde bir artış görülecek olmasıdır. Son 10 yılda gelişmiş 31 ülke ekonomisinde teknolojik gelişmelere rağmen büyüme hızının düştüğü, ABD’de ise bu büyüme hızının 1995’ten sonraki 10 yıl içinde yıllık % 2,5 iken 2005’den sonraki 10 yıl içinde % 1 seviyesine düştüğü görülmektedir. Bunun en büyük nedenleri sermaye yatırımlardaki düşüşler ile toplam faktör verimliliğinde yaşanan yavaşlamalardır.
Yapay zekâya ayrılan finansman kaynağı ne kadardır?
Dünyanın önde giden düşünce kuruluşlarından olan Mckinsey Küresel Enstitüsü’nün 2016 yılı raporuna göre 2016 yılında firmalar 39 milyar dolar yapay zekâ alanına yatırım yaptılar ve bu yatırımlar 2025 yılına kadar 126 milyar dolara ulaşacaktır. Bugün gelinen noktada dünya ölçeğinde 3000’den fazla firmanın yapay zekâ teknolojilerine yatırım yaptığı tahmin ediliyor. Bahse konu aynı rapora göre yapay zekâ teknolojilerinin kullanıldığı sektörlerin başında yüksek teknolojili telekomünikasyon sektörü gelmektedir. Bu sektörü sırasıyla otomotiv, finansal hizmetler, enerji, ulaşım ve lojistik, medya, sağlık, tarım gibi sektörler izlemektedir.
Yapay zekâ geliştirmek için kullanılan programlama dilleri nelerdir?
- Lisp
- Python
- Prolog
- Java
- C++
- R
Yapay zekâ geliştirme sürecinde dünyada en çok kullanılan programlama dili hangisidir?
Geliştirici ekonomisinde dünyanın önde giden analiz firması olan Geliştirici Ekonomi firmasının 2017 yılının 1. çeyreğini içine alan 162 ülkeden 2022 cevaplayıcının bulunduğu bir araştırmaya göre sırasıyla en çok kullanılan 5 yapay zekâ programlama dili ve kullanım yüzdeleri şöyledir;
- Python (%57)
- C/C++ (%43)
- Java (%41)
- R (%31)
- JavaScript (%28)
4. sanayi devrimine ne zaman tamamen geçilecek?
Avrupa Parlamentosunun 2016 yılı raporuna göre 4. sanayi devrimi uzun dönemli bir program olması nedeniyle 2025 yılı sonuna bu devrime tam anlamıyla bir geçiş sağlanılması öngörülmektedir. 2025 yılı öngörülmekte çünkü bu yılın sonuna kadar 4. sanayi devriminin alt yapı çalışmaları tamamlanmış olacaktır.
Makineler birbirleriyle ve insanlarla nasıl iletişim kuracaklar?
Bilgi ve iletişim teknolojilerinde hızlı değişim sanal gerçeklik ve gerçek dünya arasındaki sınırları aşmıştır. Sanayi 4.0’ın arkasında yatan temel amaç, nesnelerin interneti ingilizce ifadeyle the Internet of Things (IoT) ve insanların interneti ingilizce ifadeyle the Internet of People (IoP) ile birbirleriyle iletişimi sağlayan makinelerin bulunduğu sosyal bir ağ yaratmaktır. Diğer bir deyişle, sanal dünya ile gerçek dünyayı bir araya getirerek siber-fiziksel üretim sistemleri ingilizce ifadeyle the Cyber-physicial production systems (CPPS) oluşturmaktır. Ancak bunun için yapay zekâ büyük miktarlardaki veriyi işlemesi gerekmektedir.
Yapay zekâ hangi uygulama alanlarında yaygındır?
- Oyunlar: Sezgisel bilgiye dayalı olarak yapay zekâ satranç, poker gibi strateji oyunlarında çok yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
- Doğal Dil İşleme Süreci (Natural Language Processing) : İnsanlar tarafından konuşulan doğal dili anlayan bilgisayarlarla etkileşime geçmek mümkündür.
- Uzman Sistemler (Expert Systems): Sorgulayan ve önerilerde bulunabilen makineler ve yazılımlar vardır.
- Görsel Sistemler (Vision Systems): Bu sistemler bilgisayardaki görsel girdileri anlamaya, yorumlamaya olanak tanır. Örneğin; polisler işlenen suçların izlerini bulmada ve doktorlar ise hastaya teşhis koyarken bu sistemleri kullanabilir.
- Konuşma Tanıma Sistemleri (Speech Recognition): Bazı akıllı sistemler farklı aksanlara sahip dilleri ve arka plandaki sesleri, seslerdeki değişimleri algılayabilir.
- El Yazısı Tanıma Sistemleri (Handwriting Recognition): El yazısı tanıma yazılımları bir kalemle ya da bilgisayarla kağıt üzerinde yazılı metni okuyabilir, yazılı metinleri daha okunabilir bir seviyeye çıkarabilir.
- Akıllı Robotlar (Intelligent Robots): Robotlar insanlar tarafından verilen görevleri yapabilirler. Onlar ışık, ısı, sıcaklık, hareket, ses, basınç gibi gerçek dünyadan alınan fiziksel verileri belirlemek için sensörleri vardır. Akıllı bir hareket sergileyebilmeleri için etkili işlemcileri, çoklu sensörleri ve devasa hafızaları vardır. Diğer bir özellikleri ise hatalardan öğrenebilmeleri ve yeni çevrelere adapte olabilmeleridir.
Yapay zekâ hangi disiplinler üzerine inşa edilmiştir?
Yapay zekâ bilgisayar bilimi, biyoloji, dil bilimi, psikoloji, matematik ve mühendislik disiplinleri üzerine inşa edilmiştir.
Yapay zekânın temel amaçları nelerdir?
- Uzman sistemler yaratmak: Akıllı davranış sergilemek, öğrenmek, göstermek, açıklamak ve tavsiyede bulunmak.
- Makinelere insan zekâsını adapte etmek: İnsanlar gibi anlayan, düşünen, öğrenen ve onların gibi davranabilen sistemler yaratmak.
Yapay zekânın temel yetenekleri nelerdir?
Yapay zekânın temel yetenekleri diğer bir deyişle yapay zekâyı yapay zekâ yapan temel özellikler şunlardır;
- Sorgulama
- Öğrenme
- Problem çözme
- Algılama
- Dilbilimsel zekâ
Yapay zekânın araştırma alanları nelerdir?
Yapay zekânın araştırma alanları 5 başlık altında ele alınabilir:
- Uzman Sistemler: Bu araştırma alanına uçuş izleme ve takip sistemleri ile klinik sistemler örnek olarak verilebilir.
- Doğal Dil İşleme: Konuşma tanıma ve anlık ses çıktısı alabilme.
- Sinir Ağları: Yüz tanıma, karakter tanıma ve el yazısı tanıma sistemleri içeren yetenekler.
- Bulanık Mantık: Tüketici elektronikleri ve otomobiller.
- Robotlar: Temizleyen, boyayan, hareket eden, onay kontrolleri yapan endüstriyel robotlar.
Yapay zekânın görevleri nelerdir ve bu görevler nasıl sınıflandırılabilir?
Yapay zekâ görev tipleri resmi görevler, zorunlu görevler ve uzman görevler olmak üzere 3 grupta sınıflandırılabilir. Sınıflandırılmış bu görev tipleri içinde yer alan görevler Şekil 1’de gösterilmiştir.
Şekil 1. Yapay Zekâ Görev Tipleri
[polldaddy poll=9857382]