Logo Logo
  • Ana Sayfa
  • Hakkında
  • Kategoriler
    • Genel
    • İstatistik
    • Makine Öğrenme
    • Model Geliştirme
    • Sağlık
    • Teknoloji
  • Tüm Yazılarım
  • İletişim

İletişim

  • Email buluttevfik@gmail.com

Site Haritası

  • Ana Sayfa
  • Hakkında
  • İletişim

Sosyal Medya Adresleri

Doğurganlık Hızı Fırsat Mı Tehdit Mi?

  • ANA SAYFA
  • Blog Details
Haziran 5 2020
  • Sağlık

Bilindiği üzere Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yakın zamanda Türkiye için önemli nüfus göstergelerinden biri olan toplam doğurganlık hızlarını açıkladı. Bir kadının doğurganlık dönemini içine alan 15 ile 49 yaş arasında doğurabileceği ortalama çocuk sayısını gösteren toplam doğurganlık hızı ürkütücü seviyelere düştü. Gelişmiş ülkelerde bir neslin yenilenme düzeyi eşik değeri 2,10 seviyesi olarak görülmektedir. Diğer bir deyişle, kadın başına ortalama doğum sayısının en az 2,10 seviyesinde olması gerekir. TÜİK tarafından 13 Mayıs 2020 tarihinde 2019 yılına ait açıklanan toplam doğurganlık hızı 2,10 yenilenme düzeyinin çok altında kalarak 2001’den 2019 yılına kadar geçen son 19 yılın en düşük seviyesi olan 1,88 seviyesinde gerçekleşmiştir. Tabiri caizse ülkemizin toplam doğurganlık hızları alarm vermektedir. Avrupa ülkelerine kıyasla övündüğümüz genç nüfus potansiyelimizi ve avantajımızı hızla kaybediyoruz. Ne yazık ki aynı azalma trendinin devam etmesi öngörüldüğünden bu avantajımızı koruyamayacağımızı da ifade etmek lazım. Bu düşüş trendinin devam etmesi bir yana durağan bir seyir izlemesi bile ülkeler için artık büyük bir başarı olarak görülmektedir. Zira Avrupa ülkeleri başta olmak üzere diğer Dünya ülkelerinde de toplam doğurganlık hızları düşmekte, dünya nüfusu yaşlanmaya devam etmektedir. Bazı ülkeler bu gerçeği bilerek politikalarını ona göre dizayn etmeye çoktan başlamışlardır. Örneğin, Japonya bu gerçeği çok iyi bilerek yaşlı nüfusun getireceği dezavantajları elimine etmek için Toplum 5.0 programını başlatmıştır.

Son 19 yıla ilişkin ülkemizin toplam doğurganlık hızlarının seyri Şekil 1’de verilmiştir. Şekil 1’e göre öne çıkan bulgular şöyledir:

  • Toplam doğurganlık hızı (TDH)’nın en yüksek seviyesine ulaştığı 2001 yılında kadın başına ortalama doğum sayısı 2,3 olarak gerçekleşmiştir. Bu bulgu aynı zamanda son 19 yılda yenilenme düzeyi (2,10)’nin üstünde gerçekleşen en yüksek TDH’dır.
  • TDH’nın en düşük seviyede gerçekleştiği 2019 yılında kadın başına ortalama doğum sayısı 1,88 olarak gerçekleşmiştir. Bu bulgu aynı zamanda son 19 yılda yenilenme düzeyinin altında gerçekleşen en düşük TDH’dır.

Şekil 1: Toplam Doğurganlık Hızları

Kaynak: TÜİK

Toplam doğurganlık hızları neden düşüyor?

Toplum doğurganlık hızlarının düşme nedenleri arasında evrensel gerçekler olduğu kadar ülke gerçekleri de mevcuttur. Evrensel gerçeklerden bahsetmek gerekirse öne çıkabilecek birkaç neden şöyle belirtilebilir:

  • Özellikle kadın tarafından bakıldığında eğitim düzeylerinin yükselmesi doğurganlık hızlarını düşürmektedir. Diğer bir ifadeyle, eğitim düzeyi ile doğurganlık hızı ters orantılıdır.
  • Refah düzeylerinin artması doğurganlık düzeyini azaltmaktadır.
  • Kariyer odaklı beklentilerin artması doğurganlık düzeylerinde azaltıcı yönde etkide bulunmaktadır.

Türkiye açısından bakıldığında doğurganlık hızlarının azalmasında öne çıkabilecek birkaç neden şöyle ifade edilebilir:

  • Kadınların işgücü piyasasına katılımının hızla artma eğilimi göstermesi hem çocuk sayısı kararını hem de çocuk yapma kararını ertelemektedir. Bu durum beraberinde geniş aileden çekirdek aile yapısına geçişi de hızlandırmış ve hızlandırmaya devam etmektedir.
  • İşsizlik oranının yüksek olmasına bağlı olarak özellikle erkeklerin bir gelecek kuramama endişesi yaşaması doğurganlık hızlarını olumsuz etkilemektedir.
  • Geleneksel evlilik kurumuna atfedilen kutsiyetin yavaş yavaş ortadan kaybolması ve birlikte yaşam kültürünün ön plana çıkmaya başlaması doğurganlık hızlarını olumsuz yönde etkilemektedir.
  • Hem erkek hem de kadın tarafında evlilikten beklentilerin giderek artması doğurganlık hızları üzerinde olumsuz etkiye sahiptir.
  • Ataerkil (patriarchal) aile yapısından eşitlikçi (equalitarian) aile yapısına geçişin olmasına bağlı olarak erkek üzerindeki rollerin değişmeye başlaması ve erkeklerin aile içindeki sorumluluklarının artması doğurganlık hızları üzerinde olumsuz etkiye sahip olduğu düşünülmektedir.

Bahsedilenlere bakıldığında çok iç açıcı şeylerden bahsetmesek de bu nedenlere bakarak bundan sonra alınabilecek politika tedbirlerinin özellikle eğitim ve teknoloji bağlamında neler olabileceğini ele alabiliriz. Hal böyle olunca duruma göre ülke olarak pozisyon almamız ve gerçeği kabullenmemiz gerekir.

Peki bu durumda ne yapmalıyız?

Doğurganlık hızlarının düşmesine bağlı olarak çalışma çağındaki nüfusun azalması önümüzdeki yıllarda sigorta sistemimiz üzerinde ciddi sıkıntılar oluşturacaktır. Bu durumda bir yandan eğitim kalitesini yükselterek diğer yandan da hızla dijitalleşmenin yolunu açarak emin ve istikrarlı adımlarla ilerlemek zorundayız. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünya ülkelerinin birçoğu yaşlanan nüfusun sigorta sistemleri üzerine getireceği yükleri elimine etmek veya azaltmak için 4. sanayi devrimi olarak da adlandırdığımız dijitalleşmeye ve tam otomasyona doğru adımlar attığı görülmektedir. Esasında buradan bakıldığında bu adımlar mantıklı görülmektedir. Çalışma çağındaki nüfusun giderek azalan bir seyir izlemesi bu adımları haklı kılmaktadır.

Diğer taraftan işveren tarafından bakıldığında ise dijitalleşme ve tam otomasyona geçiş firmalara verimlilik artışı sağlayarak hem rekabet avantajı hem de daha hızlı büyümelerine imkan sunacaktır. Şimdi şöyle düşünelim; dijitalleşme ve tam otomasyon işverenlerin iş kazalarındaki sorumluluğunu ve kıdem tazminatları ödenmesini azaltacaktır ve zamanla belki de bazı yüksek teknoloji sınıfındaki sektörlerde bu yükümlülükleri tamamen ortadan kaldıracak, buna bağlı olarak istihdam azalacaktır. Bu büyük bir artı olarak düşünülmesi gerekir işveren tarafında. Ancak devlet olarak bakıldığında istihdam azalışı olması olumsuz yorumlanabilecek bir durum ortaya koyacaktır. Hal böyle iken devlet özellikle otomasyonun ve yapay zekâ teknolojilerinin hat safhaya ulaşacağı teknoloji yoğun sanayi sektörlerinin dışında istihdam artışı sağlamanın yollarını arayacaktır. Bu durumda ise ülkemiz sahanın ihtiyaçlarına uygun nitelikli eğitimin önünü açarak hizmet sektörleri başta olmak üzere insan kaynağı yetiştirmesi her zamankinden daha önemli hale gelecektir. 

Bahsedilenler özetlenecek olursa doğurganlık hızının yenilenme düzeyinin altında olması büyük bir dezavantaj görülse de bu durumun nitelikli eğitime ve dijitalleşmeye geçişi zorunlu kılacak olması açısından büyük bir avantaj sağlamaktadır eğer sürdürebilir adımlar atılırsa. Bu yönde ülkemizin attığı adımlar elbette mevcuttur ve esasen dijital teknolojilerde ülkemiz iyi durumdadır fakat özellikle bu teknolojilere yönelik kurumsallaşma adımlarının atılması ve tamamlanması bağlamında yeterli değildir. Bu nedenle atılan veya atılacak bu adımları sürdürülebilir kılmak için kısır ve verimsiz tartışma ve konu alanlarından uzak durularak ve ülkemiz gerçekleri dikkate alınarak kurumsallaşma adımlarının ivedi bir şekilde tesis edilmesi gerekir.

Farkındalık oluşturması dileğiyle.

Bilimle ve teknolojiyle kalınız.

Yararlanılan Kaynaklar

  • http://www.tuik.gov.tr/UstMenu.do?metod=temelist
  • https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/7834459/
  • https://www.un.org/esa/sustdev/natlinfo/indicators/methodology_sheets/demographics/total_fertility_rate.pdf
  • https://www.eurekalert.org/pub_releases/2019-12/iifa-dir120419.php
  • https://data.worldbank.org/indicator/SP.DYN.TFRT.IN
  • http://api.worldbank.org/v2/en/indicator/SP.DYN.TFRT.IN?downloadformat=excel
  • https://www.r-project.org/
  • https://tevfikbulut.com/2020/06/05/dogurganlik-hizi-firsat-mi-tehdit-mi/
  • https://www8.cao.go.jp/cstp/english/society5_0/index.html
  • https://www8.cao.go.jp/cstp/kihonkeikaku/5basicplan_en.pdf
  • https://www.brookings.edu/research/middle-class-marriage-is-declining-and-likely-deepening-inequality/
  • https://budgetmodel.wharton.upenn.edu/issues/2016/2/3/socioeconomic-patterns-of-marriage-and-divorce
  • https://www.pewsocialtrends.org/wp-content/uploads/sites/3/2010/11/pew-social-trends-2010-families.pdf
  • https://repository.law.umich.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=2842&context=articles
  • https://brooklynworks.brooklaw.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1196&context=faculty
  • http://origin.searo.who.int/entity/health_situation_trends/data/chi/TFR/en/
Önceki yazı Sonraki Yazı
ataerkilequalitarianeşitlikçipatriarchalTDHToplam Doğurganlık HızıTÜİKTÜRKİYEYapay Zeka

1 Comment

Düşük doğurganlık Türkiye için tehdit mi oluşturuyor? - winally.com
Haziran 5, 2020

[…] https://tevfikbulut.com/2020/06/05/dogurganlik-hizi-firsat-mi-tehdit-mi/ […]

Reply

Yorum Yaz Cevabı iptal et

Son Yazılar

  • Kanada Sağlık Sisteminde Bekleme Süreleri
  • Araştırma Metodolojisi Notları-II
  • Araştırma Metodolojisi Notları-I
  • Microsoft Excel’de Bulut Endeks-Beta [BE-β] Simülasyonu
  • R’da Statik ve Dinamik Haritalama Vaka Çalışmaları: Türkiye Örneği

Son Yorumlar

  1. Küresel İnovasyon Endeksi 2021 Yılı Raporu ve Türkiye - winally.com - Küresel İnovasyon Endeksi’nde Türkiye Ne Durumda?
  2. R’da Birliktelik Kuralları | canözkan - Apriori Algoritması Üzerine Bir Vaka Çalışması: A Case Study on Apriori Algorithm
  3. Tevfik BULUT - Python’da Şans Oyunları Perspektifinden Olasılık : Probability from Perspective of the Chance Games in Python
  4. Ahmet Aksoy - Python’da Şans Oyunları Perspektifinden Olasılık : Probability from Perspective of the Chance Games in Python
  5. Tevfik BULUT - Z Tablosuna Göre Güven Aralığının Hesaplanmasına Yönelik Bir Simülasyon Çalışması: A Simulation Study for Calculating Confidence Interval by Z Table

Arşivler

  • Ocak 2023
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Ağustos 2020
  • Temmuz 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019
  • Eylül 2019
  • Ağustos 2019
  • Mayıs 2019
  • Şubat 2019
  • Aralık 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Ekim 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Ocak 2017

Kategoriler

  • Genel
  • İstatistik
  • Makine Öğrenme
  • Model Geliştirme
  • Sağlık
  • Teknoloji

Kategoriler

  • Genel
  • İstatistik
  • Makine Öğrenme
  • Model Geliştirme
  • Sağlık
  • Teknoloji

Etiketler

Accuracy Basit Tesadüfi Örnekleme Bernoulli Olasılık Dağılımı Confusion Matrix Coronavirus Doğruluk Doğruluk Oranı Dünya Sağlık Örgütü EDA Epidemi Epidemiyology Epidemiyoloji Exploratory Data Analysis Exploratory Data Analysis (EDA) F1 Forecast Keşifsel Veri Analizi Kitle Olasılık Fonksiyonu Koronavirüs Koronavirüs Salgını Olasılık Olasılıklı Örneklem OSB Pandemi Point Estimation Point Forecast Prevalance Prevalans Probability Sampling R Recall Salgın Sağlık Bakanlığı Simple Random Sampling Tahmin TBATS TURKEY TÜRKİYE Veri Madenciliği WHO World Health Organization Yapay Zeka ÇKKV Örneklem Örneklem Büyüklüğü
Logo

Burada, gazete ve dergilerde yayınlanan çalışmalarımın tamamı çalışmakta olduğum kurumdan bağımsız olarak özel hayatımda yaptığım çalışmalardır. Dolayısıyla, burada yer alan çalışmalardan emeğe saygı adına kaynak gösterilmesi suretiyle azami ölçüde herkes yararlanabilir.

Site Haritası

  • Ana Sayfa
  • Hakkında
  • Blog
  • İletişim

Linkler

  • winally.com

Bana Ulaşın

Bu sayfa, bazı temel bilgilerin ve bir iletişim formunun yer aldığı bir iletişim sayfasıdır. Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Kişilere aittir.

  • Email: buluttevfik@gmail.com

© Copyright 2022 Tevfik Bulut